"Enflasyon yıl sonunda yüzde 20'yi bulabilir"

İktisatcı Mustafa Sönmez, son aylarda hızlının enflasyonun yıllık bazda yüzde 20'ye ulaşabileceğini bildirdi. Sönmez, “Eylül’den başlayarak mevsimsel olarak fiyatlar artar. Okulların açılışı, Ramazan ve benzeri etkenlere kış hazırlıkları da eklenir. Böyle bakınca, bu yılın yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 20’yi bulacağını söylemek mümkün” değerlendirmesi yaptı.
İktisatçı Sönmez, ANKA’ya yaptığı açıklamada, Mayıs ayı tüketici enflasyonunun yüzde 1,5’a yakın gerçekleşmesi ve yıllık bazda yüzde 11’e yaklaşması, üretici fiyatlarının da yıllık bazda yüzde 17 dolayına gelmesini, fiyat istikrarında AKP hükümetinin, çok övündüğü fiyat istikrarında "iflasının tescili" olarak yorumladı. Sönmez, Merkez Bankası’nın da durumla yüzleşip yeni hedef belirlediği ve 2009 için yüzde 7.5 hedefini hükümete önerip hemen onay aldığını söyledi.
Sönmez, “2008’den vazgeçtim, 2009’da enflasyonu yüzde 7.5’ta frenleyeyim hedefi ile ilgili karar, içinden geçilmekte olan sürecin vehametini iyice ortaya koyarken Merkez Banaksı’nın son çeyrekte fiyatların tempo kaybedeceği ve 2009’da yeniden tek haneye düşeceği de yine anlamsız bir iyimserliğe dayanıyor” dedi.
“Hangi iç ve dış iyileşmeler böyle bir imkanı verecektir?”, “Son çeyrekte fiyatların tempo kaybetmesi hangi gerekçelere dayalıdır?” sorularını yönelten Sönmez, şunları kaydetti: “Öncelikle belirtelim ki, Mayıs sonu itibariyle yıllık bazda yüzde 11’e vuran tüketici enflasyonu, konu gıda maddeleri olunca yıllık bazda yüzde 35-40’ları bulmuştur. Makarnada artış yüzde 44’ü, ekmekte yüzde 34’ü, domateste yüzde 60’ı bulmuştur. Bu fiyatlar izleyen aylarda (yaz olmasına ve mevsimsel olarak fiyatların gevşediği ayları içermesine rağmen) yükselişini sürdürecektir. Nedenlerine gelince; birincisi, üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına yansıyacak bir fiyat birikimi durmaktadır. İkincisi, Temmuz’da yapılacak ve yüzde 15’den az olmayacak elektrik zammı, iğneden ipliğe her şeyin fiyatına etki edecektir. Üçüncüsü, ithal ham petrol ve doğalgazın fiyat yükselişinin hız kesmesi söz konusu olmadığı için, bu durum yeni elektrik zamlarının yanısıra akaryakıt, dolayısıyla ulaştırma vb. hizmet üretimine hemen yansıyacaktır. Dördüncüsü, kuraklık, gıda fiyatlarını yukarı itmede, endüstriyel bitki üretiminde düşüşlere neden olacaktır.”
"YILLIK ENFLASYON YÜZDE 20’Yİ BULABİLİR"
Merkez Bankası’nın faiz yükselterek ekonomiyi soğutma girişimlerinin sonuç vermesi ise sınırlı etkiye sahip olduğunu savunan Sönmez, Merkez Bankası’nın uyguladığı, yüksek reel faizin yaratacağı başka komplikasyonlar var olduğunu, buna eşlik etmesi beklenen "mali disiplin" adı da verilen maliye politikalarına ise hükümetin ikna olmasının zor olduğunu söyledi. Sönmez, “AKP’nin, kapatılma manevralarına yeni seçim hamleleriyle karşılık vermeyi, bunun için de daha genişlemeci, popülist politikalara yelken açmış görünmektedir. Bu politika, dar bütçeyi, kısıtlanmış kamu harcamalarını dışlar ve bundan geri dönüşü olmayacaktır hükümetin” dedi.
Ekonominin öncelikleri ile AKP’nin siyasi gündeminin bir hayli didişeceği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, “Burada, esasta IMF’ye tabi Merkez Bankası, yanına IMF’yi ve TÜSİAD, kısmen TOBB u alarak ekonominin olmazsa olmazlarını dayatırken AKP, bu olmazsa olmazlara itiraz etmemiş görünüp bildiğini okuyacak ve gerilim tırmanacak” görüşünü ifade etti.
Bu akortsuzluğun yaratacağı güvensizliğin ve fiyatları tırmandırıcı etkisinin yanı sıra, son çeyrekte fiyatların Merkez Bankası’nın iddiasının aksine yükseleceğinin söylenebileceği değerlendirmesinde bulunan Sönmez, “Bir kere Eylül’den başlayarak mevsimsel olarak fiyatlar artar. Okulların açılışı, Ramazan vb. etkenlere kış hazırlıkları vs. eklenir. Böyle bakınca, bu yılın yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 20’yi bulacağını söylemek mümkün” diye konuştu.
ÇALIŞANLAR GELİR KAYBINA UĞRADI
Sönmez, 2008’de ücret ve maaşların, hedef enflasyon olarak takdim edilen yüzde 4 oranında artırılmış olması ve çalışanların, yıllık yüzde 20'yi bulması çok muhtemel enflasyon karşısında önemli bir gelir kaybına uğrayarak yeni bir yoksullaşma riskini beraberinde getirdiğine dikkat çekti. “Bildik, ekonomiyi daraltıcı, mali disiplin destekli enflasyonla mücadele programlarının işe yarayıp yaramayacağı bir yana, bunların uygulanması bile istihdam ve gelir kayıpları demektir” diyen Sönmez, daralan ekonominin, yeni tensikatlar, işsizlikler; mali disiplinler sosyal harcama kayıpları ve adaletsiz vergiler, rantiyelere faiz aktarımları anlamına geldiğini vurguladı.
Sönmez, işçi sendikaları konfederasyonları öncülüğünde Emek Platformu'nun "acilen toplanması" önerisinde bulunurken, diğer önerilerini şöyle sıraladı:
“.Yükselen enflasyon karşısında tüm çalışanların alım güçlerini koruyacakları telafi zamları mutlaka istenmelidir.
. Fiyat istikrarı çalışanların sırtına basılarak yapılmamalı, vergi ve kamu harcama politikalarına ağırlık veren bir sistematikle fedakarlığın, gücü yetenlerden istenmesi gerekir.
.Dezenflasyon odaklı bir dar görüşlülük yerine, istihdamı, büyümeyi, adil bölüşümü, bağımsızlaşmayı, üreticiliği ön plana çıkaran yeni bir paradigmaya yönelmek gereği vurgulanmalıdır.”
04.06.2008 MynetFinans |